Herkese yeniden merhaba. Farkındalık Kuşağı' nın ilk yazısıyla sizlerle birlikteyim. Bütün konuları hazladım ve sizlere sırasıyla paylaşmak için can atıyorum. Bu haftanın konusunu da hayranı olduğum Joker' den geliyor. Konumuz bizlerle ilgili. Tabi alıntılarda Joker' den...
Joker' in çıkan yeni filmini izleyenler bilir. Gerçekten çok güzel ve etkileyici bir Joker izledik bence. Filmi izledikten sonra Joker' e hak verdim doğrusu. Aslında DC sinematik evreninde kötü bir karakter olmasına rağmen bu filmde anlatılan onun geçmişi ve nasıl Joker' e dönüştüğüne tanık olduk. Tabi ki bu filmden bir sürü mesaj vardı. Filmin her sahnesinde Joker' i kendi yerime koydum ve onu kesinlikle anladım. Tabi ki sonradan delirmeye başlıyor ama asıl konu onu Joker' e dönüştüren etkendi.
Arthur -bildiğimiz Joker' in kendisi- geçmişinde yaşadığı aile içi şiddetten etkilenmesi ve ona kalıtsal bir hastalığa sürükleyen bu olayın onu derinden etkilemesiyle başlıyor. Gülme hastalığından dolayı hayatla başa çıkmak, insanlarla olan ilişkileri giderek azalıyor. Yani kısacası toplumdan dışlanmış bir Arthur görüyoruz. Hayallerinin peşinden gitmek isteyen fakat onunla dalga geçilerek, küçümseyerek ve toplumdan dışlanması onu git gide uçuruma götürüyor. Filmdeki beni en çok etkileyen olaydı. Ne kadar insanlara nazik davransa da hastalığı onu geri çekiyor. Filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Çünkü yazdıklarımı daha iyi anlamanız için filmi didik dikik incelemelisiniz. Arthur' un günlüğü de dikkatimden kaçmadı. Bana göre Joker, çocukluğunu yaşayamamış bir yetişkin. Toplumda onu dışlanmasıyla içine kapanık bir ruh haline bürünüyor ve geri döndürülemez bir Joker' e dönüşüyor. Filmdeki dönüşler gerçekten çok güzeldi.
Benim Arthur' dan yani Joker' den öğrendiğim bir sürü şey var. Gerçekten kendinizi sorguluyorsunuz. Hiç tanımadığınız birisinin nasıl toplumu ele geçirdiğini görüyorsunuz. Hastalığı olan birisini toplumdan ayırmamalı, onu daha yakından tanımamız gerektiğini, dışlanmamayı öğretti. Ne kadar iyi birisinin nasıl kötü birisine dönüştüğünü... Joker tam olarak bir ikon haline geliyor Gotham şehrinde. Haksızlıkları, açlığı, ırkçılığı ve baş kaldırmayı Gotham şehrinde izliyorsunuz. Tabi bunun öncüsü de bir nevi Joker oluyor. Ne kadar kötü bir karakter olsana bana göre filmde nasıl iyi bireyi Joker' e dönüşmesine tanık oluyorsunuz. Arthur' dan Joker' e geçişte de inanılmaz ruh değişimi, dansları ve düşünce yapısına hayran kalıyorsunuz.
Şunu asla unutma gülerken kaybettiklerini ağlayarak geri kazanamazsın.
İnsanlar, dünyanın onlara izin verdiği ölçüde iyidirler. İşler çığırından çıktığında, sözde medeni geçinen bu insanlar, birbirlerini yiyecek.
Bu şehir daha klas bir suçluyu hak ediyor ben de onlara bunu vereceğim.
Bu dünyada hayatta kalmanın tek mantıklı yolu, kural tanımamaktır.
Eskiden hayatımın trajedi olduğunu düşünürdüm, aslında komediymiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder