Herkese yeniden merhaba. 23. haftadayız. Haftalar çok hızlı geçiyor değil mi? Bu haftanın konusunu da ben belirledim. Malum son zamanlar özellikle de Ocak ayı tam olarak lanet bir aydı. Sizce de öyle değil miydi? Görüşlerinizi çok merak ediyorum. Yorumlar bölümünden görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.
Bu etkinlikte siz de söz sahibi olabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz veya herhangi bir konuda farklı görüşleri merak ediyorsanız, katılın derim! Blog sayfanızın içeriği farklı olabilir ama genel ortak bir katılımla farklı görüşleri okumak, tanımadığımız blog arkadaşlarımızı veya yeni katılanları tanımak aracılığıyla bu etkinlikte tanımış olacağız. Bir nevi kalabalıktan kaçıp, bir ağaç evde toplaşıp sohbet etmek. Haftanın sonunda da konuyla ilgili içerik yazan bütün bloggerların linki paylaşmış olacak. Böylece bu etkinlik unutulmayacak. Şimdiden iyi okumalar...
Bu haftanın konusunu ben belirledim: Yaşadığımız özellikle de son yıllardaki Dünya'nın halini nasıl buluyorsunuz? Avustralya'daki yangınlar, dünyanın dört tarafındaki depremler, Çin'deki virüs ve daha fazlası... Sizce BİZ nereye gidiyoruz?
2020'nin ilk ayı. Felaket üstüne felaket haberlerini aldığımız bana göre o lanetli ay. Geride bıraktık fakat gelecek günler nasıl geçecek? Şu an dünya sınanıyor mu? Ya da insanoğlunun artık sonu geldi mi? Bunun gibi sosyal medyada birçok komplo teorileriyle alakalı soruları duymuşsunuzdur. Belki birkaçına katıldınız, hak verdiniz. Birkaçına da bu ne artık demişsinizdir. Gerçekten internet yalan haberler, oynanmış rakamlar, felaketlerle dolu bir ortam haline geldi. Ne zaman Twitter'ı açsam keşfetime çıkanlar felaket haberlerle dolu. Biz galiba komplo teorileri seviyoruz. Değil mi? Bana göre dünya şu son aylarda kişileştirirsek hastalığa yakalandı diyebiliriz. Bir an ateşi çıkıyor, sonra kendini iyi hissediyor, ayaklanıyor fakat yine yatağa düşüyor. Yaramaz bir çocuk gibi. Annesinin sözünü dinlemiyor.
Avustralya'daki yangınlar ve Wuhan'dan çıkan Corona Virüsü'yle alakalı kelime-bul'da yazmış olduğum gönderiye buradan ulaşabilirsiniz. Araştırma yaparken hem yangınlardaki hem de virüsle ilgili ilginç bilgilere de rastladım. Okursanız ve paylaşırsanız çok sevinirim. Hayatıma ve bakış açıma yön veren yazarlardan birisi olan ve kitaplarını yalayıp yuttuğum Dan Brown'un son çıkardığı kitap Başlangıç'da da iki en önemli yani açıklanamayan soruları sormuştu; Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Gerçekten BİZ nereye gidiyoruz? Eğer bu felaketler böyle devam ederse insanoğlu nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalacak? Bu virüs kaç kişiyi daha doğrusu dünyayı saracak mı? Aşısı ne zaman bulunacak ve bu ticarete dökülecek mi? Çoğu bildiğimiz ve geçmişte de gördüğümüz olaylarda şahit olduğumuz şeyler. İlk başta ciddiye alınmayan virüs, sonradan alınan önlemlerle nasıl başa çıkılacak? Aklımızda ister istemez bunun gibi sorular geliyor gelmiyor değil. Okullar da açıldı. Çoğu ülkede de görülmeye ve ölümler yaşanmaya başlandı. Umarım bu felaketler 2020'nin resmi olmaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder