Herkese yeniden merhaba. Farkındalık Kuşağı serimiz hızla devam ediyor. Karantina günlerinde ben de blogla, kelime-bul, çalışma-saati ve üstünde çalıştığımız, birkaç güne açacağımız İş Var Gel sizleri bekliyor. Destekleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim. Sağlığınız için evde kalın!
Bu haftanın konusu da; İnsanoğlunun Bitmeyen Savaşı. Şimdi diyeceksiniz ki nasıl bir savaş bu? Ne açıdan bir savaş? Kiminle? Bütün sorularınızı duyar gibiyim. Özellikle Farkındalık Kuşağı'nda insanoğlunun eksiklerini paylaşıyorum. Paylaşıyorum ki öğrenebilelim. Ve bundan da çok güzel geri dönüşler alıyorum. Bu seriyi başlattığım için çok mutluyum. Sizlerden de konu önerileri bekliyorum.
İnsanoğlu var olduğu günden beri doğayla hep bir savaş içerisindedir. Ama günümüze bakıldığında da bu durum değişmiş. Peter F. Drucker'in; ''On dokuzuncu yüzyıla kadar, hiç sona ermeyen zorlu görev, insan soyunun ve çevresinin doğal etkenlere karşı korumasıydı. Ama bu yüzyılda yeni bir ihtiyaç doğmuştur: Doğayı insana karşı korumak.'' sözü gerçekten de gerçekleşmekte. İşte bu bir savaş. İnsan ve Doğa'nın mücadelesi.
Her geçen saniye, her geçen gün hatta her geçen yüzyılda bu savaş ve savaşlar bitmiyor. Aksine daha da çoğalıyorlar. Aynı bir bakterinin çoğalması gibi. Irkçılık, eşitsizlik almış başını gidiyor. İnsanoğlu sadece doğayla savaşmıyor, insan insanla savaşıyor. Daha güçlü olmak için, daha da çok büyümek için ve bu dünyanın hakimi olmak için adete bir savaş veriliyor. Sadece bir hiç uğruna...
Unutmamalıyız ki yaptığımız her şeyin bir karşılığı var. Sonuçta gün gelir, devran döner. Zaten insanoğlu için çanlar çalıyor. 2020 yılı buna bir örnek değil mi? Sadece 3 aylık bir zaman dilimine neleri sığdıramadık ki? Virüs, deprem, yangın... Son 4 yıl içinde bunlar zar zor yaşandı, belki de hiç yaşanmadı. Ama bu zamanlarda öğreniyoruz ki sağlık her şeyden önemliymiş. Ne kadar güçlü olursan ol, zengin fakir ayrım gözetmiyor. İşte İNSANOĞLU da bu zamanda anlıyor; sağlık olmadan hiçbir şey olmaz.
Aslında bu konuyla ilgili yazacağımız o kadar çok şey var ki... Kelimelere sığdıramıyoruz. Yüzyıllardır bitmeyen bu soğuk savaş ne zaman bitecek ki! Ama bir gün bunun yanlış olduğunu, aksine kendi sonlarını hızlandırdıklarını anlayacaklar fakat çok gecikecekler. Ne kadar toplumu bilinçlendirme çalışmaları yapılsa da baştaki insanlar bilinçlenmedikçe bu sorun çözülmez. Ama ne zaman anlayacaklarını söyleyeyim; Onlara dokunduğu zaman. Kendinize çok iyi bakın!
İnsanoğlu var olduğu günden beri doğayla hep bir savaş içerisindedir. Ama günümüze bakıldığında da bu durum değişmiş. Peter F. Drucker'in; ''On dokuzuncu yüzyıla kadar, hiç sona ermeyen zorlu görev, insan soyunun ve çevresinin doğal etkenlere karşı korumasıydı. Ama bu yüzyılda yeni bir ihtiyaç doğmuştur: Doğayı insana karşı korumak.'' sözü gerçekten de gerçekleşmekte. İşte bu bir savaş. İnsan ve Doğa'nın mücadelesi.
Her geçen saniye, her geçen gün hatta her geçen yüzyılda bu savaş ve savaşlar bitmiyor. Aksine daha da çoğalıyorlar. Aynı bir bakterinin çoğalması gibi. Irkçılık, eşitsizlik almış başını gidiyor. İnsanoğlu sadece doğayla savaşmıyor, insan insanla savaşıyor. Daha güçlü olmak için, daha da çok büyümek için ve bu dünyanın hakimi olmak için adete bir savaş veriliyor. Sadece bir hiç uğruna...
Unutmamalıyız ki yaptığımız her şeyin bir karşılığı var. Sonuçta gün gelir, devran döner. Zaten insanoğlu için çanlar çalıyor. 2020 yılı buna bir örnek değil mi? Sadece 3 aylık bir zaman dilimine neleri sığdıramadık ki? Virüs, deprem, yangın... Son 4 yıl içinde bunlar zar zor yaşandı, belki de hiç yaşanmadı. Ama bu zamanlarda öğreniyoruz ki sağlık her şeyden önemliymiş. Ne kadar güçlü olursan ol, zengin fakir ayrım gözetmiyor. İşte İNSANOĞLU da bu zamanda anlıyor; sağlık olmadan hiçbir şey olmaz.
Aslında bu konuyla ilgili yazacağımız o kadar çok şey var ki... Kelimelere sığdıramıyoruz. Yüzyıllardır bitmeyen bu soğuk savaş ne zaman bitecek ki! Ama bir gün bunun yanlış olduğunu, aksine kendi sonlarını hızlandırdıklarını anlayacaklar fakat çok gecikecekler. Ne kadar toplumu bilinçlendirme çalışmaları yapılsa da baştaki insanlar bilinçlenmedikçe bu sorun çözülmez. Ama ne zaman anlayacaklarını söyleyeyim; Onlara dokunduğu zaman. Kendinize çok iyi bakın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder