Herkese yeniden merhaba. Günler su gibi akıp gitmekte. 7. hafta ile baş başayız. Bu haftanın konusunu da ben belirledim! Biraz geç oldu fakat yetiştirmeye çalıştım. Bu haftada Taha ve Edischar katılamayacak. Aslında ben de son anda yanıtlıyorum. Okul, kelime-bul.com, kitabımı yazmaya dalmışken kendimi zor buldum.
Bu etkinlikte siz de söz sahibi olabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz veya herhangi bir konuda farklı görüşleri merak ediyorsanız, katılın derim! Blog sayfanızın içeriği farklı olabilir ama genel ortak bir katılımla farklı görüşleri okumak, tanımadığımız blog arkadaşlarımızı veya yeni katılanları tanımak aracılığıyla bu etkinlikte tanımış olacağız. Taha' nın da dediği gibi bir nevi kalabalıktan kaçıp, bir ağaç evde toplaşıp sohbet etmek. Haftanın sonunda da konuyla ilgili içerik yazan bütün bloggerların linki paylaşmış olacak. Böylece bu etkinlik unutulmayacak. Şimdiden iyi okumalar... Sonraki hafta için konu önerim: Ölmeden önce yapılacak listende neler var? Ya da sadece bir yıl ömrün kaldığını söyleseler ölmeden önce neler yapardın?
Bu haftanın konusunu da ben belirledim. Bu haftanın ağaç ev konusu ise; Türkiye' nin eğitim sistemi sizce nasıl? Sınav sistemi ve ezberden yana olan bu eğitimi destekliyor musunuz? Siz öğrenciyken en çok neyden zorlandınız?
Öğrenciyim ve eğitim sistemiyle iç içe yaşıyoruz. Yani yaşananlara birinci dereceden tanık oluyoruz maalesef. Bu konu hakkında milyonlarca sayfa yazı yazabilirim fakat sizi de yormak istemiyorum. Ülkemizdeki hem sınav sistemi hem de eğitim sistemi gerçekten de... Maalesef bu konu hakkında iyi düşüncelere sahip değilim. Bence ülkedeki çoğu öğrenci benim düşündüğüm gibi düşünüyorduk. Buna kesinlikle eminim. Ezberle eğitim filan olmaz. Ezber sadece anlık bir kurtuluştur. Örneğin ben ezberlediğim saçma sapan konularını şimdi hiçbir şey bilmiyorum. Neden? Öğrencileri denek olarak kullanıyorlar. Zırt pıt eğitim sistemi değişiyor. Bu konu hakkında kelime-bul.com' da yazmış olduğum blog konularına buradan bakabilirsiniz.
81 milyon kişiyiz değil mi? Biz 81 milyon içindeki en iyileri seçemiyor, seçtiklerimizi de hayatını sömürüyoruz. Böylelikle beyin göçü son hızla devam ediyor. Neden??? Ben okuldayken şahidim. Ne öğretmenler ne de öğrenciler ne yapacağını bilmiyor. Müfredat ikide bir yenileniyor. Çıkan çıkana giren girene... Ondan sonrada niçin uluslararası sınavlarda başarısız? Özellikle lise ve üniversite sınavlarında da belli oluyor. Sorular iptal ediliyor ya da o soruları çözülebilecek metotları öğrenciler bilmiyor. Hatta öğretmenler bile takılıyor. Maalesef ben de bu eğitim sisteminin kurbanlarından birisiyim. Okullarda laboratuvarlar yok ki öğrenciler deney yaparak öğrensin. Onun yerine tahtaya yaz konuyu anlat, saçma sapan bir sürü test çöz, eee sonra? Ezber, ezber ezber! Öğrenciler neyi bildiklerini bile bilmiyorlar. Okuduğunu anlatamıyor ve yazamıyorlar. Bir de okul saatleri öğrencilerin bir gününü yok ediyor. Ne özel hayatları kalıyor ne de aktivite yapabilecekleri bir vakit.
Eğitim sistemi ezberden yana. Sizi de bu konuyla ilgili boğmak istemiyorum ama gerçekleri de susarak kapatmak mümkün değil. Çünkü SUSAMAM! En kısa zamanda bu eğitim sistemi değişmezse bizi karanlık günlerin pençesinden kurtulabilmek görünmüyor. Her gün daha kötü her gün daha kötü bir günle karşı karşıya kalacağımız günleri kimse görmek istemez fakat gerçek maalesef bu. Keşke eğitim sistemimiz çok güzel olsaydı da bu yazıyı yazmamış olsaydım... Sizin de bu konudaki düşüncelerini çok merak ediyorum. Sonraki hafta için takipte kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder